Having now established a comforting routine, I
sidle up to 3Emma for guidance.
Şimdi rahatlatıcı bir rutin kuran, ben rehberlik için 3Emma sokulmak.
Kaynak: grantland.comOr at least without any size limits you're likely to
sidle up to.
Yoksa sokulmak olasıdır herhangi bir boyut limit olmaksızın en azından.
Kaynak: gizmodo.com.auOn Saturday morning, Burnett goes out of his way to
sidle up to Sanchez in the locker room.
Cumartesi sabahı, Burnett soyunma odasında Sanchez sokulmak için onun yol dışına gider.
Kaynak: mlb.mlb.comFor the uninitiated, Assassin's Creed is a
sidle up and slice first person murder video game.
Deneyimsiz kullanıcılar için, Assassin Creed sokulmak ve ilk kişi cinayet video oyunu dilim olduğunu.
Kaynak: theinquirer.netand eats from a bag of chips, before exclaiming "We're back!" Elaine schemes to out-
sidle the
sidler who might be
sidling her out of a job.
Kaynak: The Merv Griffin Show (Seinfeld)