Sift together flour, sugar, salt and baking soda into a large mixing bowl.
Büyük bir karıştırma kabına un, şeker, tuz ve kabartma tozunu eleyin.
Kaynak: pacificsun.com We
sift through all the "what's it like to get that kind of contract?"
Hepimiz aracılığıyla elemek "ne sözleşmesi bu tür almak ister ki?"
Kaynak: bleacherreport.comMany people have a drea catcher above their bed to
sift their dreams and visions.
Birçok kişi kendi hayallerini ve vizyonlarını elemek için kendi yatak üstünde bir drea alıcı var.
Kaynak: indiancountrytodaymedianetwork.comSift the flour, cocoa and baking powders and salt together in a large mixing bowl.
Un, kakao ve kabartma tozları eleyin ve büyük bir karıştırma kapta tuz.
Kaynak: dailymail.co.uk separating wanted elements from unwanted material, typically using a woven screen such as a mesh or net The word "
sift" derives from 'sieve'.
Kaynak: SieveThe Red Dragon is a 1946 mystery film starring Sidney Toler as Charlie Chan, who has to
sift through a host of suspects for three murders
Kaynak: The Red Dragon