But the 2013 Brits chose to go out, not with a bang but with a
simper.
Ama 2013 İngilizler değil bir patlamayla ama yapmacıklı gülümseme ile dışarı gitmek için seçti.
Kaynak: holymoly.comIndustry insiders want the procedure to acquire medical visas
simper so that it boosts medical tourism.
Sanayi içerdekilerin bu medikal turizm artırır, böylece tıbbi vize yapmacıklı gülümseme elde etmek için prosedürü istiyorum.
Kaynak: health.india.comWilliams does not
simper like the Glindas we know from "Wizard" or the popular stage musical and prequel "Wicked.
Williams biz "Sihirbaz" veya popüler sahne müzikal ve prequel "Wicked biliyorum Glindas gibi Simper değildir.
Kaynak: sacbee.comAt 22, Lawrence is the quintessential Gen Y girl, powerful and unencumbered by her forerunners' temptations to
simper.
22 At, Lawrence Simper onun öncüleri 'Temptations ile güçlü ve ipoteksiz özlü Gen Y kız.
Kaynak: dailytelegraph.com.au