His wife, Sandy, is seated by the van's
sliding door.
Karısı, Sandy, van 'sürgülü kapı ile oturmuş.
Kaynak: businessweek.comArthur Rubano installing a
sliding door in the Union Beach home of Richard Greeley, who plans to be in his rebuilt home by summertime.
Arthur Rubano yaza kadar onun yeniden evde olmayı planlıyor Richard Greeley, Birliği Sahil evde bir sürgülü kapı monte.
Kaynak: northjersey.comIn the end, Bruce's chivalry showed true: while shielding Mabel Ray in his arms, he held the
sliding door open, ushering the elderly woman and her child first.
Sonunda, Bruce'un şövalyelik gerçek gösterdi: kollarında koruyucu Mabel Ray ise, o ilk yaşlı kadın ve çocuğu ushering, açık sürgülü kapı düzenledi.
Kaynak: dailymail.co.ukA feature I've never seen in any other design, it also has a microfiber cloth built on the inside of the
sliding door to clean the screen every time it's open or closed.
Ben başka bir tasarım görmemiştim bir özelliği, aynı zamanda ekranda açık veya kapalı bulunuyor her zaman temizlemek için sürgülü kapı iç kısmında inşa edilmiş bir mikrofiber bez vardır.
Kaynak: sacbee.com