For Rihanna, the
slinky dress was a chance to show off her romantic side.
Rihanna için, daracık elbise ona romantik tarafı göstermek için bir şans oldu.
Kaynak: omg.yahoo.comHe is the instigator in 'Dirty Boys', with its
slinky sax and seedy blues.
O, onun daracık saksafon ve keyifsiz blues, 'Kirli Boys' kışkırtıcısı olduğunu.
Kaynak: counteract-magazine.comWhen Moss stepped out in
slinky lingerie, she looked more than a little annoyed.
Moss daracık iç çamaşırı dışarı çıktığımda, o biraz rahatsız daha baktı.
Kaynak: blogs.wsj.comReleased in Fall 2012, the
slinky track was a #1 single on Urban.
Güz 2012 yılında piyasaya çıkan, sinsi parça Kentsel tarihinde # 1 tek oldu.
Kaynak: hangout.altsounds.comThis side-scrolling puzzle -based action game features an unnamed pink
slinky object/creature as the protagonist which can fire
Kaynak: Somer Assault