'I'm more straightforward, and I
speak up more than I did before.
'Ben daha basit, ve ben daha önce yaptım daha fazla konuşmaya.
Kaynak: dailymail.co.ukNo one will
speak up because Clarke is a selector and has the power and influence to go with the players he wants in each Test.
Clarke seçici ve o her Testi istediği oyuncular ile gitmek için güç ve etkiye sahip olduğundan hiç kimse yüksek sesle konuşmak olacaktır.
Kaynak: news.com.auBut such encounters can have latent consequences: the power differential in hospitals is such that if a doctor chews out a nurse it tends to make her less likely to
speak up the next time.
Ama böyle karşılaşmalar gizil sonuçları olabilir: hastanelerde Güç farkı böyle olduğunu bir dahaki sefere kadar konuşmak onu daha az yapma eğilimi hemşireye bir doktor çiğniyor eğer.
Kaynak: opinionator.blogs.nytimes.com