Barça wants to
stabilise its squad and is negotiating Adriano's renewal.
Barça kendi kadro istikrar istiyor ve Adriano'nun yenilenmesi müzakere etmektedir.
Kaynak: marca.comWayne was rushed to hospital again, but this time he did not
stabilise.
Wayne tekrar hastaneye kaldırıldı, ama bu sefer o stabilize etmedi.
Kaynak: dailymail.co.ukThose intent on selling considered action necessary to
stabilise the price.
Fiyat istikrarı için gerekli görülen aksiyon satan bu niyet.
Kaynak: ft.comWe will be working closely with stakeholders and staff to
stabilise things.
Biz şeyleri dengelemek için paydaşlar ve personeli ile yakın bir çalışma olacak.
Kaynak: eadt.co.ukShip
stabilising gyroscopes are a technology developed in the 19th century and early 20th century and used to
stabilise roll motions in
Kaynak: Anti-rolling gyroRecettes d'Exportation) is the acronym for a European Commission compensatory finance scheme to
stabilise export earnings of the ACP countries .
Kaynak: Stabex