Still a
stickler, maybe a Hall of Famer, even with the occasional smile.
Yine de çok titiz, hatta belki de zaman zaman bir gülümseme ile Famer bir Hall,.
Kaynak: nytimes.comAccording to Angello, a
stickler for all things creative, the result rocks.
Angello, yaratıcı, herşey için bir titiz, sonuç kayalar göre.
Kaynak: billboard.comI'm a
stickler for detail and I stress that the little things matter.
Ben detay için titiz ve ben küçük şeyler önemli olduğunu vurgulamak.
Kaynak: poundingtherock.comAs a
stickler for tradition, for me, nothing will beat the original.
Geleneği için çok titiz olarak, benim için, hiçbir şey orijinal yendi.
Kaynak: theyorker.co.ukThe referee is known as a '
stickler', and it is claimed date November 2011 that the popular meaning of the word as a 'pedant' originates
Kaynak: Cornish wrestling