succour ne demek?
- 1 sözlük, 1 sonuç.İngilizce - Türkçe
succour anlamı
isim
1) imdat
2) imdat
3) yardım
4) yardım
5) yardıma gelenler
6) yardıma gelenler
7) destek kuvvetleri
fiil
1) yardıma gelmek
2) yardıma koşmak
3) yardıma koşmak
4) yardıma gelmek
5) imdadına yetişmek
6) imdadına yetişmek
7) yardımına koşmak
8) yardımına gelmek
isim
1) imdat
2) imdat
3) yardım
4) yardım
5) yardıma gelenler
6) yardıma gelenler
7) destek kuvvetleri
fiil
1) yardıma gelmek
2) yardıma koşmak
3) yardıma koşmak
4) yardıma gelmek
5) imdadına yetişmek
6) imdadına yetişmek
7) yardımına koşmak
8) yardımına gelmek
"succour" için örnek kullanımlar
Thus I sought succour in the arms of rural life in Northern Ghana.
Böylece Kuzey Gana kırsal yaşamın kollarında imdat istedi.
Kaynak: ghanaweb.comThe man who never walked alone at Anfield was without succour or assistance here.
Anfield yalnız yürüdü asla adam burada imdat veya yardım olmadan oldu.
Kaynak: telegraph.co.ukHe also averred that government's intervention could bring succour to affected couples.
O da hükümetin müdahalesi etkilenen çiftler için imdat getirebilir sürmüştür.
Kaynak: leadership.ngThis will bring some succour to those paying more tax only on account of higher inflation.
Bu sadece yüksek enflasyon nedeniyle daha fazla vergi ödeyen kişiler için bir imdat getirecektir.
Kaynak: telegraphindia.comOur Lady of Perpetual Succor (also succour) may refer to: art:The icon Our Lady of Perpetual Succor , depicting the Virgin Mary
Kaynak: Our Lady of Perpetual Succor (disambiguation)
Kaynak: Our Lady of Perpetual Succor (disambiguation)
"a mess-table and comfortable quarters for sick and convalescent officers," and provided succour for wounded servicemen on the battlefield.
Kaynak: Mary Seacole
Kaynak: Mary Seacole
A French cavalry force, which had come to succour the besieged town of Therouanne, suddenly found itself opposite the Anglo-Imperial army,
Kaynak: Battle of Guinegate (1513)
Kaynak: Battle of Guinegate (1513)
Later, castaway depot s were established in Port Ross to provide succour for any sailors wrecked or marooned on the islands.
Kaynak: Port Ross
Kaynak: Port Ross
For ten years he wandered far and wide, bringing comfort and succour to his co-religionists, and often very narrowly escaping capture,
Kaynak: Alexander Peden
Kaynak: Alexander Peden
crusade" — for diverting "succour and valour" (aid and military support) from the "Sepulchre" (the Holy Land ), which was "disbelief", i.e. "
Kaynak: Tomier and Palaizi
Kaynak: Tomier and Palaizi
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
