A common pitcher plant, found in
swampy areas, is a favorite flower of Romano's.
Bataklık alanlarda bulunan ortak bir ibrik bitkisinin, Romano bir favori çiçek.
Kaynak: nj.comhere again he conjures the
swampy thematic darkness of those musical traditions.
Burada yine o bu müzikal geleneklerin bataklık tematik karanlık buluşuyor.
Kaynak: wesleyanargus.comI wanted Dark Side to be big and
swampy and wet, with reverbs and things like that.
Böyle reverb ve şeyler, büyük ve bataklık ve ıslak olmak Dark Side istedim.
Kaynak: ca.music.yahoo.comThere, on a
swampy beach, she tries to settle down, but a brutal war wages around them.
Orada, bir bataklık sahilde, o yerleşmek için çalışır, ancak çevrelerindeki acımasız bir savaş ücret.
Kaynak: yareah.comUnlike other
swampy areas of the Great Lakes, such as northern Minnesota, there were no conifer s (Sampson, 1930). The area contained
Kaynak: Great Black Swamp