Both guys will never bore of
telling you how good they feel about this.
Hem çocuklar onlar bu konuda nasıl hissettiğimi iyi söylüyorum deliği asla.
Kaynak: news.boxrec.comIt's not about
telling blokes you can do this and you can't do that.
O bunu yapabilirsiniz blokes anlatmakla ilgili değildir ve sen bunu yapamazsın.
Kaynak: canberratimes.com.au"They just seem like they wanted it more and, in the end, that was a
telling factor."
"Onlar sadece bir söylüyorum faktör oldu, sonunda, onlar daha istedim gibi görünüyor ve."
Kaynak: foxsports.com.auI'm
telling him he probably has four more good years in him, and then a retirement tour.
Ben bir emeklilik tur o zaman muhtemelen onu dört daha iyi bir yıl var onu söylüyorum ve ben.
Kaynak: latimes.comsuch as the Odyssey and Beowulf Lord found that a large part of the stories consisted of text which was improvised during the
telling process.
Kaynak: StorytellingFortune-
telling is the practice of predicting information about a person's life. The scope of fortune-
telling is in principle identical
Kaynak: Fortune-telling