Displaced Fukushima survivors
come to terms with never going home again.
Olmuş Fukushima kurtulanlar tekrar eve asla yüzleşmek.
Kaynak: bellona.orgUnable to
come to terms with the betrayal she's a part of, she fixates more and more
Onun bir parçası ihaneti ile yüzleşmek için açılamıyor, o daha fixates
Kaynak: pastemagazine.comThe Jets announced today that they have
come to terms with quarterback David Garrard.
Jets onlar oyun kurucu David Garrard ile uzlaşmak olduğunu duyurdu.
Kaynak: thejetpress.comMr Perry details in the trailer how he struggled to
come to terms with the pregnancy.
O gebelik ile yüzleşmek için mücadele nasıl römork Bay Perry ayrıntıları.
Kaynak: dailymail.co.uk