Vulnerable patients were left
thirsty, starving and in soiled bedsheets.
Savunmasız hastalar açlıktan ve kirli çarşaf içinde, susuz kalmıştı.
Kaynak: telegraph.co.uk"They're
thirsty for who they are. They're
thirsty for identity."
"Onlar kim olduklarını susadık. Onlar kimlik susadık."
Kaynak: sfgate.comHe even cracked a little joke: "I guess that means we have to stay
thirsty."
Hatta küçük bir espri patlattı: "Ben susuz kalmak zorunda anlamına geliyor."
Kaynak: ajc.comGet on it, Jimmy: The Conch so
thirsty he broke into the airport to get a buzz.
, Üzerinde Jimmy alın: Çok susadım Conch o buzz almak için havaalanına girdi.
Kaynak: blogs.miaminewtimes.com