When did she first
tinkle the ivories of such a majestic creature?
Ne zaman o ilk böyle bir görkemli yaratık zarlar çınlar mı?
Kaynak: heraldsun.com.auGriz coach
Tinkle best described by who, how, what he's nurtured.
Griz koç Tinkle iyi o en beslenen ne, kim, nasıl tarif.
Kaynak: mtstandard.comstart to move, with a music box
tinkle, before birds of coloured lights appear in the trees.
renkli ışıklar kuşları önce, bir müzik kutusu tinkle ile hareket başlar ağaçları görünür.
Kaynak: nzherald.co.nzThe drinks trolley at Mary Potter made its way from room to room at 5pm with a cheery
tinkle, an evening ritual which made the place human and the residents pretty pleased.
Mary Potter içecek büfeleri odadan neşeli bir tinkle, yerde insan ve oldukça memnun sakinleri yapılan bir akşam ritüel ile 5 de oda yolunda yaptı.
Kaynak: wanganuichronicle.co.nz