The committee does not like to put
too much weight on any one result.
Komite herhangi bir sonuç üzerinde çok fazla ağırlık koymak sevmez.
Kaynak: usatoday.comIf all your eggs are in two or three baskets, you're exposed to
too much risk.
Tüm yumurtaları iki veya üç sepet içinde iseniz, çok fazla riske maruz kalıyoruz.
Kaynak: dispatch.comDawn was pregnant at the time, and it was
too much for her to handle everything.
Dawn zamanda hamile olduğunu ve çok fazla her şeyi işlemek için oldu.
Kaynak: cnn.com