benzer ne demek?
- 8 sözlük, 10 sonuç.BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
benzer anlamı Osm. müşâbih Fr. semblable
(matematik)
(matematik)
BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
benzer anlamı İng. double, stand-in (man), twin Osm. dublör, standing Alm. Double, Doubel, Darsteller(-in)-Doubel Fr. double, doublure, "stand-in"
Sinem./TV. Bazı önemsiz ya da tehlikeli görünçlükilerde asıl oyuncunun yerine çıkan, yapısı ve yüzü bu oyuncuya benzeyen kimse. (Bu kimse, asıl oyuncunun yerine oynarsa oyun benzeri, ışıkların düzenlenmesi sırasında çalışırsa ışık benzeri adını alır. Tehlikeli görünçlüklerdeki benzere kavgacı denir).
Sinem./TV. Bazı önemsiz ya da tehlikeli görünçlükilerde asıl oyuncunun yerine çıkan, yapısı ve yüzü bu oyuncuya benzeyen kimse. (Bu kimse, asıl oyuncunun yerine oynarsa oyun benzeri, ışıkların düzenlenmesi sırasında çalışırsa ışık benzeri adını alır. Tehlikeli görünçlüklerdeki benzere kavgacı denir).
Güncel Türkçe Sözlük
benzer anlamı
sf. 1. Nitelik, görünüş ve yapı bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan, benzeri, müşabih, mümasil: "Kadınların yerlerde sürüklenirken çıkardıkları seslere benzer sesler çıkardı." -L. Tekin. 2. is. mat. Benzeşim. 3. is. sin. ve TV Bazı önemsiz veya tehlikeli sahnelerde asıl oyuncunun yerine çıkan, yapı ve yüz bakımından bu oyuncuyu andıran kimse, dublör.
sf. 1. Nitelik, görünüş ve yapı bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan, benzeri, müşabih, mümasil: "Kadınların yerlerde sürüklenirken çıkardıkları seslere benzer sesler çıkardı." -L. Tekin. 2. is. mat. Benzeşim. 3. is. sin. ve TV Bazı önemsiz veya tehlikeli sahnelerde asıl oyuncunun yerine çıkan, yapı ve yüz bakımından bu oyuncuyu andıran kimse, dublör.
Kişi Adları Sözlüğü
Benzer anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
Nitelik, görünüş bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan.
Cinsiyet: Erkek
Nitelik, görünüş bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan.
Tarama Sözlüğü
benzer anlamı
Öyle görünüyor ki, öyle anlaşılıyor ki.
Öyle görünüyor ki, öyle anlaşılıyor ki.
Türkçe - İngilizce
benzer anlamı
isim
1) similar
2) like
3) parallel
4) analogue
5) match
6) counterpart
7) double
8) image
9) stand-in
10) look-alike
sıfat
1) similar
2) like
3) alike
4) same
5) analogous
6) parallel
7) simulant
8) homologous
9) kindred
10) analogical
11) approximate
12) conformable
13) vicinal
14) congeneric
15) analogic
16) indistinguishable
17) correlative
18) connate
19) congenerous
20) congenerical
zarf
1) like
2) closely
3) in common
4) of a piece
edat
1) like
son ek
1) -like
ön ek
1) homo-
2) homoeo-
3) homeo-
isim
1) similar
2) like
3) parallel
4) analogue
5) match
6) counterpart
7) double
8) image
9) stand-in
10) look-alike
sıfat
1) similar
2) like
3) alike
4) same
5) analogous
6) parallel
7) simulant
8) homologous
9) kindred
10) analogical
11) approximate
12) conformable
13) vicinal
14) congeneric
15) analogic
16) indistinguishable
17) correlative
18) connate
19) congenerous
20) congenerical
zarf
1) like
2) closely
3) in common
4) of a piece
edat
1) like
son ek
1) -like
ön ek
1) homo-
2) homoeo-
3) homeo-
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
benzer anlamı
Bazan, arasıra, kimi vakit: Arkadaşları benzer görüyorum.
Bazan, arasıra, kimi vakit: Arkadaşları benzer görüyorum.
*Zile, Kızılköy, -Tokat
-Amasya köyleri
*Gürün çevresi -Sivas
Faydalı *Kozan -Adana
benzer anlamı
1. Daha iyi, iyiye doğru (hasta hakkında): Bugün benzer. 2. Biraz, azıcık.
1. Daha iyi, iyiye doğru (hasta hakkında): Bugün benzer. 2. Biraz, azıcık.
benzer anlamı
1. Benzer. 2. Bazen, kimi zaman. 3. Biraz
1. Benzer. 2. Bazen, kimi zaman. 3. Biraz
Adana, Osmaniye
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Benzer anlamı
Kırşehir ili, Kaman ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Kırşehir ili, Kaman ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
benzer eş anlamlısı
benzeri
is. Aynı.
is. Aynı.
benzeşim
is. 1. Bazı ortak yönleri olan iki şey arasındaki benzeşme. 2. mat. İki şeklin kenarlarının uzunlukları arasındaki oran değişmemekle birlikte, karşılıklı açılarının eşit bulunması durumu, benzer.
is. 1. Bazı ortak yönleri olan iki şey arasındaki benzeşme. 2. mat. İki şeklin kenarlarının uzunlukları arasındaki oran değişmemekle birlikte, karşılıklı açılarının eşit bulunması durumu, benzer.
dublör
is. sin. ve TV Benzer.
is. sin. ve TV Benzer.
mümasil
sf. (müma:sil) esk. Benzeyen, andıran: "Adapazarı havalisinde de buna mümasil bir hadise vukua geldi." -Atatürk.
sf. (müma:sil) esk. Benzeyen, andıran: "Adapazarı havalisinde de buna mümasil bir hadise vukua geldi." -Atatürk.
müşabih
sf. (müşa:bih) esk. Aralarında benzerlik olan, benzer, benzeş.
sf. (müşa:bih) esk. Aralarında benzerlik olan, benzer, benzeş.
"benzer" için örnek kullanımlar
Dahası yaydığı enerji takıma Emre'ninkine benzer bir etki de yapıyor.
Moreover, a similar effect Emre'ninkine energy emitted by the team is doing well.
Kaynak: blog.milliyet.com.trSonra benzer bir macerayı Gaziantepspor'da yaşayıp buradan da ayrıldı.
Then, in a similar adventure in Gaziantepspor were living here.
Kaynak: blog.milliyet.com.trBuna benzer yanlış davranışlar uykusuzluğa neden olan şeyler olabilir.
Similarly, the things that are wrong behaviors may cause insomnia.
Kaynak: ivillage.mynet.com2014'te CHP'nin 1989'dakine benzer bir sonuç alma ihtimali nedir?
What is the probability of obtaining a result similar to the CHP in 2014 1989'dakine?
Kaynak: yeniasir.com.trYakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
