She told the hearing she feared being a "
troublemaker" if she complained.
O o şikayet varsa bir "baş belası" olarak korkulan işitme söyledi.
Kaynak: bbc.co.ukThe '
Troublemaker' star says there had to be a key reason for the delayed start.
'Troublemaker' star gecikmeli başlatma için önemli bir nedeni olması gerektiğini söylüyor.
Kaynak: capitalfm.comShe's not only box office poison, but also an on set
troublemaker.
O sadece gişe zehir değil, ama ayrıca bir dizi baş belası.
Kaynak: deadline.comPolicemen consider him a "
troublemaker" and put him on the train to his hometown.
Polisler ona "baş belası" düşünün ve memleketi için trene koydular.
Kaynak: chinadaily.com.cn