On the woodland floor, rolled stones from a
tumbledown wall had gathered plenty of moss.
Bol yosun toplanmıştı ormanlık katta, bir yıkık duvar taş yuvarlandı.
Kaynak: guardian.co.ukInvited to create an exhibition in Basel, Starling chanced upon a
tumbledown wooden hut on the banks of the Rhine.
Basel bir sergi oluşturmak Davetli, Starling Ren kıyısında yıkık ahşap kulübe rastladılar.
Kaynak: telegraph.co.ukBut the largest beech tree on my side of the
tumbledown stone wall through the woods that roughly marks the property line is pretty clearly sick.
Ama kabaca özelliği çizgisini ormanda yıkık taş duvar benim tarafımda büyük kayın ağacı oldukça net bir şekilde hasta.
Kaynak: onlinesentinel.comSudeikis is scheduled to appear in a string of films this year, including the romance
Tumbledown, the animated film Epic and We're the Millers, opposite Jennifer Aniston.
Sudeikis Tumbledown romantizm, animasyon filmi Epic dahil olmak üzere, bu yıl filmlerin bir dize görünür planlanıyor ve Biz Değirmenciler, tersi Jennifer Aniston geliyoruz.
Kaynak: sheknows.com