Sometimes devoid of fact, it seeks to ridicule them
at every turn.
Aslında Bazen yoksun, her fırsatta onları alay istiyor.
Kaynak: news24.comIt seems
at every turn, the International Olympic Committee
O her fırsatta, Uluslararası Olimpiyat Komitesi de görünüyor
Kaynak: usatoday.comSomething so damaging to him that he has fought the DA
at every turn to prevent the release of the tapes?
Şey o bantlar salınımını engellemek için her fırsatta DA savaştı ona zarar?
Kaynak: timeslive.co.zaHe flounders
at every turn and other than steely determination to atone, he's completely, emotionally unavailable.
O her fırsatta ve kefaret çelikli belirlenmesi dışındaki değerleriyle debelenirken, o tamamen, duygusal müsait değil.
Kaynak: tvguide.com