There is no doubt that waterboarding puts victims under
unbearable duress.
Waterboarding dayanılmaz baskı altında kurban koyar dair hiçbir şüphe yoktur.
Kaynak: theconcordian.orgIf it wasn't for the rounded edges and curved back, it would be
unbearable.
Bu yuvarlatılmış kenarlar için değildi ve arka kavisli, bu çekilmez olur.
Kaynak: todaysiphone.comThe amount of hype that would come the 49ers way would be
unbearable.
49ers şekilde gelirdi yutturmaca miktarı dayanılmaz olurdu.
Kaynak: fansided.comAll day, every day, he works in
unbearable heat and filth looking for rubbish.
Bütün gün, her gün, o çöp arıyor dayanılmaz ısı ve pislik içinde çalışır.
Kaynak: unrealitytv.co.ukis a Japanese term of Zen Buddhist origin which means "enduring the seemingly
unbearable with patience and dignity The term is
Kaynak: Gaman (term)