A better job outlook may help
underpin spending even as confidence wanes.
Daha iyi bir iş görünüm güven azalıyor bile harcama temelini yardımcı olabilir.
Kaynak: bloomberg.comA better job outlook may be help
underpin spending even as confidence wanes.
Daha iyi bir iş görünüm güven azalıyor bile harcama temelini yardımcı olabilir.
Kaynak: bloomberg.comThese are the bland facts that
underpin the premise of fashion weeks.
Bu moda hafta öncül temelini mülayim gerçeklerdir.
Kaynak: guardian.co.ukIn private international law , the public policy doctrine or ordre public concerns the body of principles that
underpin the operation of
Kaynak: Public policy doctrineC-Bus (protocol), a protocol developed by Clipsal Australia to
underpin their home automation technology. Columbus, Ohio Compulsory
Kaynak: C-Bus