"So we are just going to
vaccinate and hope others follow our example."
"Yani biz sadece aşı ve diğerleri bizim örneğini takip umuyoruz için gidiyoruz."
Kaynak: warwickdailynews.com.auAnd only this trio uses alcohol to
vaccinate their young against wasps.
Ve sadece bu üçlü eşekarısı karşı genç aşılamak için alkol kullanır.
Kaynak: phenomena.nationalgeographic.com"If you knew what was out there, most people would say, '
vaccinate'."
"Orada ne olduğunu bilseydim, çoğu insanın 'aşı' derdi."
Kaynak: tvnz.co.nzOne way to do that is to
vaccinate the mother to protect the child.
Yapmanın bir yolu, çocuğu korumak için anne aşılanmasıdır.
Kaynak: seekingalpha.comNumber needed to
vaccinate (NNV) is a metric used in the evaluation of vaccine s and in the determination of vaccination policy.
Kaynak: Number needed to vaccinateBoylston went on to
vaccinate thousands of Massachusetts residents with the result being many places named for him in gratitude. Lady
Kaynak: Vaccine controversies