I loved the fact that Gene was never one to mince words,
vacillate or fence sit.
Gene, sözünü sakınmadan kararsız veya çit oturmak için bir hiç olduğunu aslında sevdi.
Kaynak: mtexpress.comAnswer: I
vacillate between diarrhea and constipation, but I'm living a good life.
Cevap: Ben ishal ve kabızlık arasında yalpalayan, ama iyi bir hayat yaşıyorum.
Kaynak: arabtimesonline.comThis year's show tended to
vacillate rather than balance.
Bu yılki göstermek yerine dengesini daha kararsız eğilimindeydi.
Kaynak: craveonline.comAt this point, the Coyotes continue to
vacillate between good and evil, and between productive and destructive.
Bu noktada, Coyotes iyi ve kötü arasındaki kararsız devam, üretken ve yıkıcı arasında.
Kaynak: bleacherreport.comThe word "vacilón" is not directly translatable into English; it derives from the Spanish verb vacilar (to
vacillate ), but in colloquial
Kaynak: El Vacilón de la Mañana