The letter was made out to me, the sole
vestige of Flip Phone Model #1.
Mektup Flip Telefon Modeli tek iz # 1, benim için yapılmış oldu.
Kaynak: chicagoparent.comA cast of mostly American actors plays Russians, without any
vestige of accents.
Çoğunlukla Amerikan aktörlerin bir döküm aksan herhangi bir iz kalmadan, Ruslar oynar.
Kaynak: news-leader.comAn important
vestige of a city is being wrongfully torn away and the question is why…?
Bir şehir önemli bir iz haksız yırtmış ve soru neden ediliyor ...?
Kaynak: aroyalpain.comThat leaves resale value as the last
vestige of the network being able to pay for itself.
Bu ağın kendisi için ödemek için güçlü olmak son kalıntısı olarak satış değeri bırakır.
Kaynak: abc.net.auvestige: Name
vestige | Artist T.M.Revolution | from Album | B-side crosswise | Released August 7, 2005 (Japan) | Format CD | Recorded
Kaynak: Music of Mobile Suit Gundam SEED The Tour de Crest (Crest Tower) is the imposing
vestige of a castle - the Château de Crest - in the commune of Crest in the Drôme
Kaynak: Tour de Crestsupplement Tome of Magic: Pact, Shadow, and True Name Magic, Agares appears as a "
vestige" with whom characters can make a pact in return for power.
Kaynak: Goetic demons in popular culture