Pairs of dogs
whizz past under columns of sunlight perforating the mist.
Sis perforan güneş ışığı sütunların altında köpekler vızıltı geçmişte çiftleri.
Kaynak: ft.comElectrons are tiny little particles that
whizz around atoms, right?
Elektronlar sağ, atomları etrafında bir vızıltı küçücük parçacıklar vardır?
Kaynak: gizmodo.co.ukSo a computer
whizz edited a film with a computer and gets a cinematography award?
Yani bir bilgisayara usta bir bilgisayar ile film düzenlenebilir ve sinematografi ödülü alır?
Kaynak: uk.movies.yahoo.comUrban spiceman: In the kitchen with a ghee
whizz curry pioneer.
Kentsel spiceman: Bir Ghee vızıltı köri öncüsü olan mutfak.
Kaynak: dailymail.co.uk