I was also trying to
widen my scope and write with other people in mind.
Ben de kapsamını genişletmek ve akılda diğer insanlarla yazmaya çalışıyordum.
Kaynak: 303magazine.comThis is the way to
widen the common ground and achieve unity and diversity.
Bu ortak bir zemin genişletmek ve birlik ve çeşitlilik elde etmek için bir yoldur.
Kaynak: channelnewsasia.comThe cracks will gradually
widen, creating empty cavities beneath the surface.
Çatlaklar zamanla yüzeyin altında boş delik oluşturmak, genişletmek olacaktır.
Kaynak: gulf-times.comOther peripheral bond spreads would likely
widen as well, with Bunds rallying.
Diğer periferik bağ yayılır muhtemel setler toplanma ile, hem de genişletmek olacaktır.
Kaynak: online.wsj.com