mektup is. (mektu:bu) Bir şey haber vermek, sormak, istemek veya duyguları bildirmek için birine çoğunlukla posta yoluyla gönderilen, zarfa konulmuş yazılı kâğıt, name:
"Mektubunda diyorsun ki gel gayri / Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım." -B. S. Erdoğan.
pusula(I)
is. (pusu'la) Üzerinde kuzey güney doğrultusunu gösteren bir mıknatıs iğnesi bulunan ve yön tespit etmek için kullanılan kadranlı araç, yön belirteci:
"Tam kutup noktasında pusula deli olmuş gibi dönmeye başlar." -Ö. Seyfettin.
pusula(II)
is. (pusu'la) 1. Küçük bir kâğıda yazılmış kısa mektup, tezkere:
"Hücrenin kapısında delikten bana bakan ere bir pusula uzatıp kumandana götürmesini istiyorum." -N. F. Kısakürek. 2. Üzerinde alacak hesabı yazılmış kâğıt. 3. Oy pusulası.
tezkere is. 1. Pusula:
"Bu vaziyette en tabii çare, ona küçük bir tezkere yazmaktı." -R. N. Güntekin. 2. Bir iş için izin verildiğini bildiren resmî kâğıt:
"Nihayet yol tezkerem yapıldı, üstüm başım düzeltildi." -Y. K. Beyatlı. 3.
ask. Askerlik görevinin bittiğini bildiren belge.