bezemek ne demek?
- 4 sözlük, 8 sonuç.Divanü Lügati't-Türk
bezemek anlamı
bezemek, nakışlanmak
bezemek, nakışlanmak
Güncel Türkçe Sözlük
bezemek anlamı
(-i) Süslemek: "Gördüğü iyiliğe karşılık ikram fazlasından masamızı mezelerin çeşitlisiyle bezedi." -R. H. Karay.
(-i) Süslemek: "Gördüğü iyiliğe karşılık ikram fazlasından masamızı mezelerin çeşitlisiyle bezedi." -R. H. Karay.
Türkçe - İngilizce
bezemek anlamı
fiil
1) decorate
2) adorn
3) bedeck
4) bedight
5) trick out
6) trick up
fiil
1) decorate
2) adorn
3) bedeck
4) bedight
5) trick out
6) trick up
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
bezemek anlamı
1. İnsan veya hayvan vücudunda meydana gelen şişlik. 2. Vücutta meydana gelen şişkinliği ayranla, yoğurtla ovmak.
1. İnsan veya hayvan vücudunda meydana gelen şişlik. 2. Vücutta meydana gelen şişkinliği ayranla, yoğurtla ovmak.
bezemek anlamı
Şifalı olduğuna inanılan çamur, toprak veya suyu ele yüze sürmek.
Şifalı olduğuna inanılan çamur, toprak veya suyu ele yüze sürmek.
*Çerkeş köyleri -Çankırı
bezemek anlamı
1. Hamuru bir parça açmak. 2. Yufka ekmeğinin küçük açılmış olanı.
1. Hamuru bir parça açmak. 2. Yufka ekmeğinin küçük açılmış olanı.
bezemek anlamı
Ağzının payını vermek, azarlamak.
Ağzının payını vermek, azarlamak.
Kızılçakçak *Arpaçay -Kars
bezemek anlamı
Benzemek
Benzemek
Ordu
bezemek eş anlamlısı
süslemek
(-i) 1. Birtakım katkılarla bir şeyin daha güzel, daha göz alıcı olmasını, daha hoş görünmesini sağlamak, bezemek, bezeklemek, donatmak, tezyin etmek: "Yemişçiler dükkânlarını meyvelerle süslüyorlar." -S. F. Abasıyanık. 2. mec. Söz oyunlarıyla güzelleştirmek: "Söylediğim şeyleri, maalesef bir kısmı da uydurma olan misallerle süsleyerek adamcağızı âdeta ağlamaklı ederdim." -R. N. Güntekin. 3. mec. Birinin kusurlarını uzun uzun yüzüne vurmak: Ben onu bir süsleyeyim de görsün.
(-i) 1. Birtakım katkılarla bir şeyin daha güzel, daha göz alıcı olmasını, daha hoş görünmesini sağlamak, bezemek, bezeklemek, donatmak, tezyin etmek: "Yemişçiler dükkânlarını meyvelerle süslüyorlar." -S. F. Abasıyanık. 2. mec. Söz oyunlarıyla güzelleştirmek: "Söylediğim şeyleri, maalesef bir kısmı da uydurma olan misallerle süsleyerek adamcağızı âdeta ağlamaklı ederdim." -R. N. Güntekin. 3. mec. Birinin kusurlarını uzun uzun yüzüne vurmak: Ben onu bir süsleyeyim de görsün.
"bezemek" için örnek kullanımlar
Var olan sistemi yenilerle bezemek, eldeki oyunculara yeni görev yerleri belirlemek kolay değil.
There are new ones adorn the system, available to players is not easy to determine the locations of the new task.
Kaynak: fanatik.com.trSeriye yeni bir soluk kazandırmak adına yeniliklerle bezemek istersiniz, fakat aynı zamanda seriyi başarılı kılan öğeleri de işin dışında tutmadan.
Series adorn the new innovations in the name you want to give a breath, but also out of it without holding the elements that made the series.
Kaynak: mersinim.netYakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
