Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

abartmak ne demek?

 - 4 sözlük, 7 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

abartmak anlamı
(-i) 1. Bir şeyi olduğundan büyük veya çok göstererek anlatmak, mübalağa etmek. 2. Bir iş, bir davranış vb.nde gereğinden fazlasına kaçmak.

Tarama Sözlüğü

abartmak anlamı
Mübalâğa ve i'zam etmek.

Türkçe - İngilizce

abartmak anlamı
fiil
1) exaggerate
2) overdo
3) overstate
4) overcharge
5) fudge
6) color
7) carry to excess
8) heighten
9) magnify
10) embellish
11) aggrandize
12) carry things too far
13) enhance
14) balloon
15) put it on thick
16) dramatize
17) put on
18) slobber over
19) stretch
20) lay it on thickly
21) put it on
22) pile it on
23) lay it on
24) glorify
25) embroider
26) shoot off one's mouth
27) colour
kelime öbeği
1) pile on the agony
2) draw the longbow
3) lay it on with a trowel

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

abartmak anlamı
1. Olduğundan fazla göstermek, büyütmek, mübalâğa etmek. 2. Yalan söylemek, uydurmak. 3. Pohpohlamak, öğmek. 4. Nazlandırmak, şımartmak. 5. Kışkırtmak, teşvik etmek.
abartmak anlamı
1. Aşırmak, çalmak. 2. Alıp götürmek.
abartmak anlamı
Üstün gelmek, yenmek.

Güneyce -Rize

abartmak anlamı
Değiştirmek: Ben buğdayı arpa ile abarttım.

Arablı -Yozgat

abartmak eş anlamlısı

"abartmak" için örnek kullanımlar

Tehvil korkutmak anlamına geldiği gibi abartmak anlamına da geliyor.
It also means meant to scare Tehvil like to exaggerate.
Kaynak: dunyabulteni.net
Bu bakımdan Melo'nun cezasını öyle abartmak anlamsız olur.
In this regard, Melo'nun sentence is meaningless to overdo it.
Kaynak: blog.milliyet.com.tr
'Yeşil çay da kilo verdirir' beklentisini abartmak yanlış.
"Green tea weight generates' expectations is wrong to exaggerate.
Kaynak: yerelgundem.com
Düşmanı ve yabancı güçleri abartmak zayıfın işidir.
Exaggerate the weak forces of the enemy and foreign business.
Kaynak: gercekgundem.com
yanlarını ön plana çıkartmak ve abartmak yoluyla eleştirmeyi ya da sadece güldürmeyi amaçlayan bir eser ortaya koymayı hedefleyen sanat dalıdır.
Kaynak: Parodi
Benzi sararmak : Korkmak Bire bin katmak : İşittiklerini abartmak. Boyu yüklü : Hamile. Dilinde tüy bitmek : Sayısız uyarılarda bulunmak
Kaynak: Aşağıçaybelen, Bayat
Çünkü çok insan çok şey çekti Türkiye`de; bize düşmez kalkıp da kendi sıkıntılarımızı çok fazla abartmak... Bundan sonra benim
Kaynak: Ben Böyle Veda Etmeliyim
Ayrıca bağlantısı bulunan “abartmak” ve “azmak” fiillerinde olduğu gibi bu kökten gelen sözcüklerde büyüklük ve şiddet içeriği bulunur.
Kaynak: Abahan
İyi bir araştırmacı, elde ettiği sonuçları abartmak yerine mütevazı göstermeye dikkat eder.” diyen 't Hooft, bilimin başarılı olmasının
Kaynak: Gerardus 't Hooft
altbaşlığı sebebiyle, Poe'nun bu Gotik unsurları bilerek abartmak yoluyla, bu türü yergi ya da burlesk biçimde ele alıp almadığı,
Kaynak: Metzengerstein
1990'lı yılların sert sınıf mücadelesi içinde pek çok politik grup tarafından "işçi sınıfının rölünü abartmak"la suçlanmıştır.
Kaynak: Devrimci Sosyalist İşçi Partisi
Aynı hâlde: compléter (bitirmek), dessécher (kurutmak), espérer (umut etmek), exagérer (abartmak), s'inquiéter (kendini tasalandırmak
Kaynak: Fransızca
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.