bilgili sf. 1. Bilgi sahibi olan, malumatlı, malumattar, malumat sahibi, haberli:
"Ama, iyiler, bilgililer, yetenekliler nerede idi?" -T. Buğra. 2.
zf. Bilerek:
"Her konuda rahat, bilgili konuşurdu kalemi." -Y. Z. Ortaç.
hâkim sf. (ha:kim) 1. Egemenliğini yürüten, buyruğunu yürüten, sözünü geçiren, egemen:
"Arkasında yavaş fakat çok hâkim bir ses işitmişti." -A. Gündüz. 2. Başta gelen, başta olan, baskın çıkan. 3. Duygu, davranış vb.ni iradesiyle denetleyebilen (kimse):
"Bir kere sinirlerine bu kadar hâkim oyuncu görmedim." -H. Taner. 4. Yüksekten bir yeri bütün olarak gören:
Denize hâkim bir köşk. 5.
is. huk. Yargıç. 6. Baskın.