Türkiye'de toplumun
bilgilenmek için başvurduğu iki ana araç da televizyon ve gazete.
The two main tools are applied to inform the population in Turkey, television and newspapers.
Kaynak: haberx.comDiğer muhalefet partileri de bu sürece dahil,
bilgilenmek isteyen varsa bilgilendirmeye hazırız.
Other opposition parties involved in this process, we are ready to inform if you are interested informed.
Kaynak: haber.gazetevatan.comBu sempozyumu yakından takip etmek,
bilgilenmek ve geleceğin sanal medya dünyasında yer almak gerekiyor.
This symposium to follow, you need to get informed and future in the world of virtual media.
Kaynak: gebzegazetesi.comBunu bir şart olarak söylemiyorum ama
bilgilenmek istiyoruz ki biz de sağlıklı değerlendirme yapabilelim.
I'm not saying this as a requirement, but would like to be informed so that we can engage in a healthy assessment.
Kaynak: t24.com.trSon hastalandığında Oda takipçilerin
bilgilenmek istediğini hissetiği için Grand Line Times'ı yaratmıştır. Ayrıca Chiaki Inaba ile olan
Kaynak: Eiiçiro Odaİleri yaşta anne olma riskleri konusunda
bilgilenmek amacıyla, Tekrarlayan düşük durumlarında, Doğumöncesi tanı planlanan ailelere genetik
Kaynak: Genetik danışmaKüçüklü büyüklü her öğrenci soruları herhangi bir konuda
bilgilenmek için kullanır ve "araştırılabilir" sorular yaratma kabiliyetini
Kaynak: SoruKenneth Arnold'un gözleminin ve Roswell Olayı'nın medyaya yansıdığı 1950 yıllarında fenomeni anlamak ve bu konuda daha fazla
bilgilenmekKaynak: Tanımlanamayan Uçan Nesne