Gerçek anlamda
ağabeylik yapılan, sorun çözülen bir çalışma ortamıydı.
Made a real big brother, the problem is solved ortamıydı work.
Kaynak: internethaber.comBu
ağabeylik bir süredir de külhanbeyliğine dönüştü.
This is the big brother for a while into külhanbeyliğine.
Kaynak: ulusalkanal.com.trHatta pek çok kişiye
ağabeylik yapıyor.
In fact a lot of people doing big brother.
Kaynak: haberekspres.com.trTecrübeli polisler tayin edildikleri illerde şark hizmetini yapan genç personele "
ağabeylik" yapacak.
Experienced police service are posted to the eastern provinces, the young staff "big brother" will do.
Kaynak: haberler.comMustafa Kemal Kuleli Askerî İdadisi 'ne girmeyi düşündüyse de ona
ağabeylik yapan Selânikli subay Hasan Bey'in tavsiyesine uyarak Manastır
Kaynak: Mustafa Kemal AtatürkAynı zamanda hapishanede İdamlık Hüseyin`e de
ağabeylik eder ve hapisane müdürüne Ankara 'ye mektup yazması için konuşur. Fakat bu konuda
Kaynak: Tatar Ramazan (film)öğretmen olarak 4 yıl süre ile temsil eden, Ahmet HOCA(Ahmet DUMAN)'nın teknik direktörlük ve
ağabeylik yaptığı ÇATALKÖPRÜSPOR oluşturmaktadır.
Kaynak: Çatalköprü, AkyazıHepimize
ağabeylik yapıyor diyebilirim. Steven R. McQueen , ki sevgilimi oynuyor, benim çok iyi arkadaşım oldu. Bir aralar Kellan Lutz
Kaynak: Kayla EwellSağdıçlar damadı korurlar aynı zamanda
ağabeylik yaparlar. Pazar akşamı güvey başı için eğlence düzenlenir. Güvey başı eğlencesinde oyunlar
Kaynak: Milidere, DeveliHalil de, Hamit de bana bu dönemde
ağabeylik yaptılar. Halil ve Hamit Altıntop kardeşler benim için büyük şanstı. İlk maçında Eintracht
Kaynak: Mesut Özil