Bir kalem erbâbı olarak, bu riyâkârlığa suç ortaklığı eder miyim?
A pen connoisseur, this hypocrisy of complicity would?
Kaynak: yenimesaj.com.tr Birkaç kuşağın görsel zevkini derinden etkileyen
bir kalem mimarisi kurdu.
Set up a pen architecture deeply affected several generations of visual pleasure.
Kaynak: t24.com.trPervin Buldan, Abdullah Öcalan'a
bir kalem ve bir tespih aldığını söylemişti.
Pervin Buldan, Abdullah Ocalan said that a pen and a rosary.
Kaynak: posta.com.trBunları
bir kalem geçiniz.Yazılır, yazıldı; çünkü bu, önemli bir HABER'dir.
A pen geçiniz.Yazılır them, written, because this is a significant Haber.
Kaynak: haber.sol.org.tr