Erdoğan, Başkanlık sisteminin ağırlıklı olduğu yeni anayasa çalışmalarının içindekileri
birbir dökmüştür.
Erdogan, the presidential system is mainly the contents of the new constitution, the work shed each other.
Kaynak: timeturk.comEn büyük kaygım;kadınlar olarak yıllardır verdiğimiz mücadeleler sonucunda elde ettiğimiz hak ve özgürlüklerin elimizden
birbir kayıp gitmesidir.
The biggest concern with women for many years as a result of the struggles that we lost each other that goes to our rights and freedoms.
Kaynak: kazete.com.trBankaların merkezlerini
birbir taşıdığı İstanbul'a Merkez Bankası'nın da taşınıp taşınmayacağı tartışmaları sürerken, yeni bir gelişme yaşandı.
Banks to the Central Bank moved to Istanbul taşınmayacağı debate centers while the other carries a new development took place.
Kaynak: aksam.com.trgeçirmek istemektedir ancak Xander ne olduğu belirsiz gizemli bir hastalığa yakalanmıştır ve kültür merkezi ile ilgili herkes
birbir ölmeye başlar.
Kaynak: PangsSinekliği tutan mekanizma ise çıtçıt denilen sert plastikten yapılmış
birbir içine geçerek kilitleme saplayan bir parça veya mıknatıs ile
Kaynak: SineklikParmenter yıllar sonra Sovyetleri tehdit etmeye başlar ve en gizli ajanlarını
birbir öldürür. Bu arada Poitier Hava Akademisine girmek
Kaynak: Casus AileFarklı kültürlerin hayat anlayışı daha derinlemesine öğrenildikçe ve modern hız toplumunun sakıncaları
birbir görüldükçe geleneksel
Kaynak: Yavaş Hareketiİktidarlar gelip geçer, o yöreden seçilen milletvekilleri, her defasında
birbir umutla Ankara'ya gönderilir, içlerinden bakanlar,
Kaynak: Köprü (dizi)düşmana el altından yardım ettiler, ama Sehanine Moonbow hapsedildiği yerden kaçmayı başarabildi ve aşığının ihanetini Corellon'a
birbir anlattı.
Kaynak: DrowKöyde birçok gelenek ve görenek artık
birbir yok olmaktadır. Düğünler artık ev yerine şehir merkezindeki müzikhollerde yapılmakta ve bu da
Kaynak: Hasırağacı, KarataşOsmanlı Ordusunun Durumu: Osmanlı'nın kaleleri
birbir düşüyordu. Lüleburgaz Muharebesi sonrası, 6 Kasım'da Mahmut Muhtar Paşa dahil; bütün
Kaynak: Birinci Çatalca Muharebesi