Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

birikim ne demek?

 - 6 sözlük, 6 sonuç.

BSTS / İktisat Terimleri Sözlüğü

birikim anlamı İng. accumulation
1. Mal ve sermayenin toplanıp çoğalma süreci. 2. Tasarrufların yeni yatırımlar şeklinde sermaye stokuna eklenmesi. 3. İşletme kârının kâr payı olarak dağıtılmayıp özkaynağa eklenmesi.

BSTS / Nükleer Enerji Terimleri Sözlüğü

birikim anlamı İng. build-up Alm. Aufbau Fr.accumulation
Elektronun serbest kalması sonucu, soğrulan doz debisinin derinliğine artması.

BSTS / Tecim, Maliye, Sayışmanlık ve Güvence Terimleri Sözlüğü

birikim anlamı İng. goods on hand, stock Osm. stok Fr. fonds, stock, existences
Birikmiş, satılmamış, istifli mallar. Ambardaki mal.

BSTS / Toplumbilim Terimleri

birikim anlamı İng. accumulation Osm. teraküm Fr. accumulation
Toplumların ekinsel varlıklarının gelişip genişlemesi ve uygarlık düzeyinin yükselmesi süreci.

Güncel Türkçe Sözlük

birikim anlamı
is. 1. Birikme, bir yerde toplanıp yığılma: "Kim bilir kaç olayın birikimiyle zifir gibi kararmıştı, içi." -T. Buğra. 2. Gözlemler, deneyler sonucu elde edilmiş şeylerin bütünü, deneyim: "Mimari birikim bazen bir kente köklü bir damga, bir özellik bırakıyor." -H. Taner. 3. Bilim veya sanat alanında sahip olunan bilgi, repertuvar. 4. ekon. Biriktirilen mal veya para. 5. jeol. Herhangi bir aşınma sürecinde veya taşıma işi yapılırken alüvyonlu maddelerin bırakılması. 6. top. b. Toplumların kültürel varlıklarının gelişip genişlemesi ve uygarlık düzeyinin yükselmesi süreci.

Türkçe - İngilizce

birikim anlamı
isim
1) accumulation
2) backlog
3) saving
4) nest egg
5) depot
sıfat
1) back demand

birikim eş anlamlısı

deneyim
is. Bir kimsenin belli bir sürede veya hayat boyu edindiği bilgilerin tamamı, tecrübe, eksperyans.
repertuvar
is. 1. Bir tiyatro kurulunun oynamak için seçip hazırlamış olduğu oyunların listesi: "Atılacak bu ilk adımdan sonra repertuvar meselesi kalır." -Y. K. Beyatlı. 2. Bir oyuncunun ezberlediği ve oynadığı rollerin listesi: "Repertuvarında bir tek piyes vardı denilebilir." -E. Şafak. 3. Birikim: "Evrenin zengin repertuvarı onun tükenmez ilham kaynağıdır." -H. Taner. 4. müz. Dağarcık.

"birikim" için örnek kullanımlar

Nişanyan'da hakikati söyleyecek cesaret de birikim de fazlasıyla var.
Have the courage to tell the truth, more than the accumulation in Nişanyan'da.
Kaynak: haberx.com
Son 15 senede toplumumuzda birikim alışkanlıkları çok geriledi.
Accumulation of the past 15 years, a lot of habits in our society declined.
Kaynak: tuketicifinansman.net
Zaman içinde paylaşabileceğim bir birikim oluştu kendime göre.
Occurred over time by myself to share my knowledge.
Kaynak: hurriyet.com.tr
Liderlik özelliği çok kolay kazanılmaz, bunun için bir birikim gereklidir.
Leadership feature is very easy to earn, it is necessary for the accumulation.
Kaynak: haber10.com
bulunan ulusların öz kültürlerinin birbirleriyle olan ortak noktaları ya da birbirine geçerek oluşturduğu ortak birikim olarak tanımlanabilir.
Kaynak: Avrupa kültürü
Kapsamlı bilgi ve birikim gerektiren soyut konularla derinlemesine ilgilenen kişi. Mesleği, mal ve hizmet üreten diğer meslek
Kaynak: Entelektüel
40 yıllık oyunculuk kariyerinin yanında, yazarlık da yapan Signoret, sinema alanındaki birikim ve deneyimlerini üç kitabında edebiyat
Kaynak: Simone Signoret
Bu birikim zamanla yastık gibi yumuşak hatları olan traverten leri oluşturur. Traverten aynı zamanda mermerle birlikte kullanılan bir yapı
Kaynak: Traverten
Oyun,oyuncuların kaynak toplayarak birikim elde etmelerini ve türlü yapılarla uygarlık larını geliştirmelerini gerektiriyor. Oyunun amacı
Kaynak: Empire Earth
Daha kesin bir iklim tanımı Köppen iklim sınıflandırması nda ekolojik özellikler ve tarımsal birikim açısından çöl iklimi ve nemli
Kaynak: Yarı kurak iklim
Bu reaskiyon sonucu oluşan malik asit vakuolde birikim gösterir. Stomaların genellikle kapalı olduğu ışıkta ise malik asit
Kaynak: Krassulasean asit metabolizması

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.