Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

birikimli ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

"birikimli" için örnek kullanımlar

Bu nesil dayak yemiş dayak atmış, çile çekmiş, birikimli, okumuş.
This generation has taken beatings were beaten, had suffered a cumulative, read it.
Kaynak: haberturk.com
İki: Son dört yılın birikimli NHN fazlası hâlâ 28 milyar dolardır.
Two: the last four years is still 28 billion dollars more cumulative NEO.
Kaynak: haber.gazetevatan.com
Tek korku Türkiye'nin birikimli ağırlığıyla bu oyunu bozması.
Turkey, the cumulative weight of a single fear to disturb the game.
Kaynak: gercekgundem.com
Partimizin İBB Meclisi ve İl Genel Meclisinde dinamik birikimli kadroları var.
Istanbul Metropolitan Municipality Assembly and Provincial Assembly cadres of our party has a dynamic cumulative.
Kaynak: gercekgundem.com
Olasılık kuramı ve istatistik bilim dallarında birikimli dağılım fonksiyonu bir reel değerli rassal değişken olan X in olasılık dağılımı
Kaynak: Birikimli dağılım fonksiyonu
Lorenz Eğrisi, ekonomide , çoğunlukla olasılık gelir dağılımını n birikimli dağılım fonksiyonu nu ifade eden bir grafiktir. Bu grafiğin
Kaynak: Lorenz eğrisi
Golombek'in İsviçre sistemi turnuvaları için önerdiği yöntemler Buchholz sistemi ve birikimli sistemdir. Ortanca sistemi: Kenneth Harkness
Kaynak: İsviçre sistemi turnuvalarında eşitlik bozma
Dawkins'de buna cevap olarak mutasyon, birikimli seçilim gibi mekanizmalarla çalışan evrimin önceden planlanamayan bir süreç olduğuna
Kaynak: Kör Saatçi
telefonun çıkışı Nisan 2008'den beri yapılan birikimli yollamalarla 3 milyondan fazla birimin satıcılara yollandığı açıklandı 16 Temmuz
Kaynak: Nokia 5800 XpressMusic
İzlenimcisi" olarak sanat çevresinde tanınacak olan Ayhan Türker, 1985 yılında Vakko Sanat Galerisi 'nde birikimli ürünleri ile ilk sergisini açtı.
Kaynak: Ayhan Türker
Bireysel tercihlerin döngüsel (geçişli olmayan) olmasa bile birikimli tercihlerin olabileceğini ifade eder. Bu bir paradokstur, zira
Kaynak: Seçim paradoksu
Bu nedenle, Türkiye'nin bu alandaki en deneyimli ve en birikimli şirketidir. Türkiye'nin 1997 yılında internetle tanıştığı düşünülürse,
Kaynak: Labris Teknoloji
Bir stok (veya "düzey değişken") bu geniş anlamda zaman içerisinde giriş akımı ile artan ve/ya çıkış akımı ile azalan birikimli bir
Kaynak: Stok ve akım
d: Medyan sınıftan bir önceki sınıfın birikimli frekansı. Olasılık dağılımları için medyanlar: reel doğrusu üzerinde olan ve F fonksiyonu
Kaynak: Medyan (tek-değişirli)
aktivitelerle bireylerin kişisel gelişimlerini ve bu yolla topluluğun kolektif gelişimini birikimli olarak sağlamak ve üyelerini hayata hazırlamaktır.
Kaynak: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tiyatro Topluluğu
Bir başka toplamlı sistem olan birikimli oylama İAB kıstasını sağlamaz. Bu kıstasın delinişiyle ilgili, Sidney Morgenbesser 'e atfedilen
Kaynak: İlgisiz Alternatiflerin Bağımsızlığı
JPG | İlerlemiş stenozu bir kan pıhtısı (akut trombus) tarafından tıkanmış, proteoglikan birikimli ve kanamalı (hemorajik) bir aterom.
Kaynak: Ateroskleroz
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.