Ve siyasi iklimin
boğucu ortamından biraz olsun uzaklaşmak!
Get a little away from the stifling political climate and the environment!
Kaynak: gundem.milliyet.com.trMaça
boğucu bir baskıyla başladılar ama ceza alanına doğru dürüst akamadılar.
Match started suffocating pressure of the penalty area, but akamadılar properly.
Kaynak: spor.haberturk.comAvrupa'da ise kriz
boğucu ve hissedilir boyutlarda.
In Europe, the crisis is felt stifling and sizes.
Kaynak: salom.com.trSinyal
boğucu (Sinyal karıştırıcı, Sinyal bozucu, jammer), bir alıcı-vericı sistemde aradaki iletişim ortamını bozmaya yarayan alete denir.
Kaynak: Sinyal boğucuKilitli bir oda ve içine konulan zehirli veya
boğucu gazlardan oluşur. Bu oda için en çok kullanılan gaz, "hidrosiyanür " dür; "karbon
Kaynak: Gaz odasıEyyamıbahur, yaz mevsiminin en sıcak ve
boğucu günlerine verilen Arapça kökenli Türkçe sözcüktür. Kuzey yarımküre de, temmuz ve eylül
Kaynak: EyyamıbahurMadımak, içerdiği fenol ik birleşiklerden dolayı diğer bitkilerin gelişimini engelleyen fitotoksik özelliğe sahip
boğucu bitkidir.
Kaynak: MadımakKonusu “meçhul bir tarihte, İstanbul'da” geçen oyunun karanlık,
boğucu bir atmosferi vardır. Yazar, aralıklarla iki yıl süren bir çalışma
Kaynak: Bir Adam Yaratmakverebilen katı , sıvı ve gaz lar. Radyoaktif , yanıcı , patlayıcı , aşındırıcı , oksidant ,
boğucu ve alerjen maddeler bu gruba girerler.
Kaynak: Tehlikeli maddeKitapta büyük şehirlerin
boğucu havasından sıkılan Knut Hamsun, göçebe olarak küçük şehirleri gezmeye başlar. Evliliğin zorluluğundan
Kaynak: Göçebe (kitap)Lagos'un iklimi,
boğucu sıcak ve sağlıksızdır. Altyapı hizmetleri, hızla artan nüfusun gereksinimlerini karşılayamamaktadır.
Kaynak: LagosBirer kâbusu andıran
boğucu sahneleriyle gizemli bir yapıya sahip olan bu filmin dış sahnelerinin bir bölümü Tunus 'ta çekilmiştir.
Kaynak: Cennet ve Sonrasıİş takımları haricinde katlanmış yakalı elbiseler giymek kullanışsız ve
boğucu idi. Tozluklar da bu dönemde oldukça ünlüydüler.
Kaynak: Yeni RomantikBoğucu sargı (turnike) kullanımı Sağlık Bakanlığı 'nın "İlk Yardım Yönetmeliği" uyarınca yasaklanmıştır. pek çok olayda
boğucu sargının
Kaynak: İlk yardım Sarnia'da (Ontario, Kanada) bulunan Manastır'da geçirdiği zaman hakkında Cleyre şöyle demiştir: “Ölüm Gölgesi Vadisi gibiydi, ve o
boğucuKaynak: Voltairine de CleyreSoğutma etkisi, Birleşik Devletler ve Kanada hukuk unda belirsiz ve geniş kapsamlı yasaların ifade özgürlüğü üzerindeki
boğucu etkisi
Kaynak: Soğutma etkisi (hukuk)1930'lu yıllar sırasında Stalinist kültürel politikalar ve 1937-1939 boyunca yaşanan Büyük Temizlik'in sebep olduğu
boğucu atmosfere
Kaynak: Kuzma Petrov-VodkinGünümüz dünyasını anlatırken tuhaf, tekinsiz,
boğucu, karanlık, umarsız, şaşırtıcı, kimi zaman ritüel ve mistik bir dünya anlatıyormuş
Kaynak: Turgay Nar