Boğumlama ya da
boğumlanma konuşma organları olan dudak , dil , damak uzamı, yanak lar alt çene ve boğazın birlikte çalışarak ses
Kaynak: BoğumlamaTelaffuz, söyleyiş ya da
boğumlanma; bir dildeki sözcüklerin söyleniş biçimi. Telaffuz, Arapça kökenli bir sözcüktür. Dilbilimde, ilgili
Kaynak: TelaffuzBöylece "göğüste
boğumlanma, sıkışma hissi" olarak Türkçeye çevrilebilir. Ağrının şiddeti ve kalp kasındaki oksijen yoksunluğunun derecesi
Kaynak: Anjina pektorisBu iki hücrenin birbirinden ayrılması için hayvan hücrelerinde
boğumlanma , bitki hücrelerindeyse ara lamel oluşumu görülür. Kategori:Hücre
Kaynak: Ara lamelMetafaz : Hücrenin ortasında hafif
boğumlanma olur. İğ iplikleri kardeş kromatitlere tutunur. Kromozomların en net görüldüğü safhadır.
Kaynak: MitozÇekirdek Bölünmesi (Karyokinez): Hücrenin ortasında hafif
boğumlanma olur. İğ iplikleri kardeş kromatitlere tutunur. Anafaz. Kromozomlardaki
Kaynak: Karyokinezjpg | Kuzey büyük atkuyruğu bitkisinin (Equisetum telmateia)
boğumlanma yeri Atkuyruğu (Equisetum), atkuyruğugiller (Equisetaceae)
Kaynak: AtkuyruğuArtikülasyon :
boğumlanma. Asparagas : şişirme haber. Avangart : öncü. Avans : öndelik. Back ground : arka plan, geçmiş. Bandrol : denetim pulu,
Kaynak: Türk diline geçmiş yabancı sözcüklerLaz alfabesinde ikişer harf ile yazılan /ky/, /üy/ ve /gy/ fonemlerinin
boğumlanma bölgeleri, ortadamak artdamak sınırı ile dil sırtının
Kaynak: Lazca