Bunların ortak özellikleri de yapışkan,
ağdalı olmaları.
Their common features, sticky, viscous to be.
Kaynak: blog.milliyet.com.trJazz'ın, Blues'un
ağdalı ritimlerinden Rap'ın akıl üstü süratine geçiş tesadüf değil.
Jazz, Blues viscous rap rhythms top speed of mental transition is not a coincidence.
Kaynak: bilgicagi.comBir de onun üzerine,
ağdalı, ağır ve karamsar müzikleri eklemeyi kendim için uygun bulmuyorum.
And upon her, viscous, heavy and gloomy music, do not find it appropriate for me to add.
Kaynak: odatv.comKullanılan dil, nazım türlerinde olduğu gibi
ağdalı değil günlük ve sıradandır. Roman tarih e en bağlı edebiyat türüdür. Toplumsal,
Kaynak: RomanViskozitesi yüksek olan sıvılar
ağdalı olarak tanımlanırlar. Süper akışkanlar hariç tüm gerçek akışkanlar yüzey gerilimine karşı direnç
Kaynak: AkmazlıkBizans yurtseverliğinin anıtı olan bu kitapta Konstantin, genelinde bilim adamlarının
ağdalı dili egemen olduğu bu eserde Bizans halk
Kaynak: De CeremoniisÖzellikle iki ordunun karşılaştığı ve müthiş bir savaş tasvirinin olduğu bölüm etkileyicidir. Flaubert 'in anlatımı, cümlelerdeki
ağdalıKaynak: Salambo (roman)Karşılıklı 4 kişi tarafından oynanan bu oyun hızlı ritmli bir oyun olup ağır
ağdalı zeybek oyunlarına benzemez. Kadınlar tarafından da
Kaynak: Balıkesir zeybeğiBu şiir okulu, o dönemde Yunanistan'ın resmî dili olan, eski sözcüklerle dolu
ağdalı Katharevusaya ve romantik yazarların duygusallığına
Kaynak: Kostas Karyotakisİzmir ve köylerinde ağır
ağdalı zeybek figürlerine ve zeybek türkülerine rastlanır. İzmir'i halk oyunlarında ayrıcalıklı kılan ise İzmir
Kaynak: İzmir yöresi halk oyunlarıçıkar ısıtıldığında 113° dereceye doğru eriyerek açık sarı bir sıvı verir, bu sıvı daha yüksek sıcaklıkta
ağdalı bir kıvama erişerek esmerleşir.
Kaynak: Kükürttautology :
ağdalı ifadeden dolayı gereksiz nitelik; aynı şeyleri iki kere söylemek. tmesis : Bir bileşik bir sözcüğün ögelerinin bölümü
Kaynak: Konuşma biçimiDaha çok tarihçileri ve konunun uzmanlarını ilgilendirebilecek gibi gözüken
ağdalı konuları akademik bir dille ele alan dergi, tarihçi
Kaynak: Tarih ve ToplumHava, su gibi
ağdalı (viscosity) veya ağdasız akışkanlara ait hesaplamalar bu denklemler yardımı ile son derece sağlıklı olarak
Kaynak: Hareket (fizik)Ctesiphon'a vardıklarında, orada bulunan bütün Romalı ve Partlıları topladı; yüksek bir platform inşa ettirdi,
ağdalı söylevinin ardından
Kaynak: Kiştuş SavaşıHerşeyden önce
ağdalı bir dili olan ve karışık bir teknikle yazılmış bu hacimli romanı (Türkçe ilk baskısı 1700 sayfa ve dört ciltti) 2,5
Kaynak: Karamazov Kardeşler (film, 1958)Bizzat Nedim'in "
ağdalı kısımlarını biraz çıkardığını" belirtmiş olduğu gibi eksikleri bulunan bu çeviriden günümüzde sadece dönemin
Kaynak: Müneccimbaşı Ahmed DedeBizans yurtseverliğinin anıtı olan bu kitapta Konstantinos, genelinde bilim adamlarının
ağdalı dili egemen olduğu bu eserde Bizans halk
Kaynak: VII. Konstantinçıkar ısıtıldığında 113° dereceye doğru eriyerek açık sarı bir sıvı verir, bu sıvı daha yüksek sıcaklıkta
ağdalı bir kıvama erişerek esmerleşir.
Kaynak: Kükürt ( s )entrikalar,
ağdalı yaşamlar, acımasız komplolar ve aldatmalar olmadan samimi bir anlatımla bütün aileyi kucaklayacak bir aşk ve evlilik öyküsü..."
Kaynak: Beni böyle sevKullandığı
ağdalı Osmanlıca nedeniyle eserlerinin etkisini ve yaygınlığını kısıtladı. 1953 yılında, hayatı boyunca topladığı kitap, yazı ve
Kaynak: İbnülemin Mahmut Kemal İnalKurallı ve
ağdalı bir Türkçe konuşmaya özen göstermesi ile bilinir. " "Müziğin paşası" lakabını 1969'daki Aspendos konserinden sonra
Kaynak: Zeki Müren