bolluk anlamı İng. abundance Alm. Abundanz Fr. abondance
Her bir hücrede bulunan belli bir mRNA molekülü ortalama sayısı. Abundans.

bolluk anlamı İng. abundance Alm. Ausgiebigkeit, Fülle, Haufigkeit, Überfluss Fr.abondance Jap. sonzaido
Evrende kimyasal öğelerin dağılımı; evrenin ya da güneş gibi belirli bir yıldızın ortalama kimyasal bileşimi.

bolluk anlamı İng. abundance
Gerekli bütün malların sıkıntıya düşülmeksizin elde edilebileceği iktisadi durum.

bolluk anlamı İng. abundance
Gözlem veya örnekleme alanında bulunan bir türe ait bireylerin sayısal durumu, abundans.

bolluk, -ğu anlamı
is. 1. Bol olma durumu: Eteğin belinde bir bolluk var. 2. Parasal bakımdan rahatlık: "Hep eski bolluk zamanlarında yapılmış büyük vezir konaklarına rastlanırdı." -A. Ş. Hisar. 3. Fazlalık: "Öteden beri dergileri kaplayan şiir bolluğundan ürkerim." -N. Cumalı. 4. Her şeyin bol olduğu yer.

bolluk anlamı
isim
1) abundance
2) plenty
3) plethora
4) profusion
5) wealth
6) prosperity
7) affluence
8) opulence
9) exuberance
10) luxuriance
11) plenitude
12) richness
13) looseness
14) glut
15) superfluity
16) plenteousness
17) bonanza
18) effusion
19) rankness
20) profuseness
21) store
22) fullness
23) prodigality
24) horn of plenty
25) amplitude
26) copiousness
27) lashings
28) stores
29) plentifulness
30) wideness
31) prolificacy
32) overflowing
33) prolificness
34) ampleness
35) effusiveness
36) luxuriancy
37) handsomeness
38) cornucopia
39) fulness
40) flood
41) fleshpots
42) fleshpot
43) exuberancy

Bolluk anlamı
Gümüşhane ili, Şiran ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.