bomba anlamı İt..bomba
(I) 1. Canlı veya cansız hedeflere atılan, içi yakıcı ve yıkıcı maddelerle doldurulmuş, türlü büyüklükte patlayıcı, ateşli silah: §
"Çapulcuların merkez mahallelerinde çıkardıkları birkaç yangın ve zafer meydanındaki anıta el bombalarıyla yeltendikleri hücum..." -
Reşat Nuri Güntekin, Tanrı Dağı Ziyafeti, 156. §
"Fakat buna rağmen şeci, mütevekkil askerlerimiz bütün bu yangın, lağım, bomba infilaklarına göğüs geriyorlar." -Ruşen Eşref Ünaydın, Röportajlar II, 22. §
"Hemen, şimdi bu köşkün altına bir bomba koymak, fitillemek, içeri girmek ve hepsiyle berhava olmak!" -Peyami Safa, Şimşek, 65. §
"Dönüşte, babasının ortaklarına bırakılmış gibi gördüğü yazıhaneye bir bomba gibi düştü." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahur Beste, 122. §
"İçinde bomba, anarşist projeleri olduğunu tahmin ettikleri sandıkları kırdılar." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 140. § "
Aynı anda patlayan bir bomba görüntüsü." -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar-Kozalar, 311. §
"Neden yüreğimde bombalar patlıyor." -Yavuz Bülent Bakiler, Üsküp'ten Kosova'ya, 1. § "
Hüsrev, sanki beyninde bir bomba patlamış gibi, tüyler ürpertici bir hâlde." -Necip Fazıl Kısakürek, Bir Adam Yaratmak, 90. §
"İşte bu cümle sessiz kalabalığın ortasına bomba düşmüş gibi bir patlama etkisi yarattı." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 23. § "
Bu nedenle Amerika beni ortadan kaldırmak istiyor, oysa biz atom bombası yapmayacağımızı defalarca belirttik ve güvence verdik."-Attila İlhan, Batının Deli Gömleği, 35. 2. Büyük fıçı veya varil. 3 .
argo Çekiciliği olan çok güzel kadın veya kız: § "
Hollywood'un 1930'lardaki iki ‘ilahesi' Gabro ve Dietrich, seks bombası ise -o tarihte bunlara Cinsi Cazibe Kraliçesi deniyor-" -Attila İlhan, Aydınlar Savaşı, 99. 4.
argo Uyuşturucu hap.