Babasının tespihiyle oynayan 5 yaşındaki Adem'in boğazına
boncuk kaçtı.
5-year-old Adam playing in his father's neck beads tespihiyle escaped.
Kaynak: posta.com.trBu cezaevinde mahkumlar
boncuk, tespih değil et, sucuk işliyor.
This prison inmates beads, rosaries not the meat, sausage processing.
Kaynak: aksam.com.trBen de diyorum ki popülizm adına mavi
boncuk dağıtmak kolay.
I say easy to distribute blue beads in the name of populism.
Kaynak: haberturk.comErdoğan bu sebeple mi her kesime mavi
boncuk dağıtıyor?
Erdogan therefore each segment distributes blue beads?
Kaynak: m.internethaber.comBoncuk işi ya da boncukişi (beadwork),
boncuk tanelerine genellikle iğne kullanılarak iplik ya da tel geçirilerek, birbiriyle ya da bir
Kaynak: Boncuk işi Esmer
boncuk (Lasiommata maera), Nymphalidae familyasından bir kelebek türü. Kayalık, taşlık ve çayır lık bölgelerde yaşar. Kanat
Kaynak: Esmer boncukNazar boncuğu, insanı kem göz lerden koruduğuna inanılan
boncuk. Tarih boyunca, çoğu kültürde ve dinsel inançta, göz figürü kötülükleri
Kaynak: Nazar boncuğuTespih, İslamî alışkanlıklardan biri. Allah 'ın sıfatlarını tesbih ederken sayı saymak için kullanılan ve 33 veya katları kadar
boncukKaynak: TespihAlbümde şarkıcının daha önce Coşkun Sabah tarafından seslendirilen "
Boncuk boncuk" ve Nilüfer tarafından seslendirilmiş olan "Her şey
Kaynak: İlk Gözağrımlarıyla, oklu kirpi nin (Erethizon dorsatum) dikenleriyle yapılan kirpi işi ile karmaşık ve süslü
boncuk işi (naagąįį) bezemeleriyle tanınırlar.
Kaynak: Guçinler)
boncuk işi ve sepet yapımıyla, Eskimo halkları ndan İnyupikler fildişi oymacılığıyla, Yupikler ise daha çok maskeler le öne çıkarlar.
Kaynak: Alaska yerli sanatıTarihsonrası dönemde ise Atabask kadınlarının zenginlik sembolü olarak tasarımlarda
boncuk kullanılmaya başlanmış ve
boncuk işi denen
Kaynak: AtabasklarAvrupalılar tarafından Ticaret karakollarına
boncuk ların getirilmesinden sonra
boncuk işi mokasenler de görülür. Dış bağlantılar
Kaynak: Mokasen