bonjur anlamı Fr.bonjour
1. Günaydın, merhaba: § "
İslam ve Türk medeniyetlerinde "bonjur, bonsuvar, monşer" gibi Fransızca deyimleri istememekte birdirler" -Ziya Gökalp, Terbiyenin Sosyal ve Kültürel Temelleri, 34. §
"Bonjur muhterem parti reisim, hasta mısınız?" -
Reşat Nuri Güntekin, Tanrı Dağı Ziyafeti, 95. §
"Bonjur Selmin, otur." -Peyami Safa, Yalnızız, 29. §
"Dostlara bir bonjur demeli." -Ahmet Midhat Efendi, Karnaval, 36. § " -
Vay efemiz! -Bonjur, mon bey!" -Ahmet Rasim, Eşkâl-i Zaman, 95. 2. Uzun siyah ceketle, çizgili pantolondan oluşan erkek giysisi: §
"Fakat Paşa, bir eski validen ariyeten aldığı genişçe bonjurun içinde biraz daha zayıflamış, arkaya doğru taradığı saçları yüzüne daha sert bir ifade vermiş." -Ruşen Eşref Ünaydın, Millî Mücadele, 150. §
"Bir siyah bonjurumla pantolonları da var. Demek ki giyecek elbiselerim var." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 436
. §
"Sırtında bonjur biçimi tirşe kumaştan ceketi, ayaklarında fiyangolu rugan iskarpinleri ve başında kenarlarından kumral saçlarının perçemleri fışkıran hafifçe yana eğik koyu renk, yumuşak fesiyle önümden gelip geçişini seyrettiğim iki dirhem bir çekirdek adamı...." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, 143. §
"… orada dahi "bonjur" u bastırır." -Ahmet Rasim, Şehir Mektupları, 179.