Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

boyun ne demek?

 - 11 sözlük, 17 sonuç.

BSTS / Biyoloji Terimleri Sözlüğü

boyun anlamı İng. neck Osm. rakabe Lat.cervix: boyun Alm. Hals Fr. col
Bir hayvanın baş ve gövdesini birleştiren bölge.

BSTS / Coğrafya Terimleri Sözlüğü

boyun anlamı İng. col Osm.ukm Alm. Pass Fr. col
Genç dağlık kümelerde, dorukları birbirinden ayıran, yüksek ve kimileri ulaşıma elverişli olmayan geçitler.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

boyun anlamı Osm. unk Fr. col
(biyoloji, zooloji, coğrafya)

BSTS / Parazitoloji Terimleri Sözlüğü

boyun anlamı İng. neck
1. Baş ve gövdeyi birleştiren kısım. 2. Bir çok sestod da skoleksle strobila arasında halkalanmanın olmadığı kısım.

BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü

boyun anlamı İng. peck (of the tube) Osm. tüp boynu, lamba boynu Alm.Kolbenhals Fr. col du tube
TV. Almaç ışıtacının koni biçimindeki bölümünden sonra gelen ve tarayıcı demetin oluşmasını sağlayan; artıuç, elektron topu, Wenhelt borusunun yer aldığı ince bir boruyu andıran bölümü.

BSTS / Zooloji Terimleri Sözlüğü

boyun anlamı İng. Neck Osm. rınk Lat.cervix Alm.Hals Fr. Col
Bir hayvanın baş ve gövdesini birleştiren bölge.

Divanü Lügati't-Türk

boyun anlamı
boyun
boyun anlamı
boyun, tuTamak

Güncel Türkçe Sözlük

boyun, -ynu anlamı
is. 1. anat. Gövdenin başla omuz arasında kalan bölgesi: "Ellerini bu defa, boynuna sıkıştırdığı beyaz peçeteye sildi." -A. İlhan. 2. Testi, şişe, güğüm gibi kaplarda dar olan üst kısım. 3. Sorumluluk. 4. coğ. Dağ sırtlarında geçmeye elverişli alçak yer. 5. Üzeri: "Günahı söyleyenlerin boynuna, derler ki bu iki genç birbirlerini küçükten beri sevmişler de öyle nişanlanmışlar." -Y. K. Karaosmanoğlu.

Tarama Sözlüğü

boyun anlamı
1. Kefil.

Türkçe - İngilizce

boyun anlamı
isim
1) neck
2) cervix
3) scrag
sıfat
1) cervical
2) jugular

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

boyun anlamı
1. Dağ sırtı. 2. Dağın geçit veren yeri.
boyun anlamı
Tomruk.

Yavuz, Çayağzı -Artvin

boyun anlamı
Üst, uhde: Günahı senin boynuna.

*Bor -Niğde

boyun anlamı
Çift, iki adet: bir boyun ey öküz

Arpaçay - Kars

boyun anlamı
Boyun; çift. || bir boyn öküz: bir çift öküz || sürütme boyunnan || boyne altunda gala!: kahrolasıca

Erzurum

boyun anlamı
Gerdan, boyun. bakınız» boyn

boyun eş anlamlısı

sorumluluk
is. Kişinin kendi davranışlarını veya kendi yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını üstlenmesi, sorum, mesuliyet: "Babam bütün sorumluluğu üzerine aldı." -M. Yesari.
üzeri
is. 1. Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı: "Bunların üzerinden ustalıkla atlayarak gemiye doğru yürüdü." -S. F. Abasıyanık. 2. Varlık, kimlik: "Bu sözler, Mebrure'nin üzerinde derin ve kuvvetli bir tesir bıraktı." -P. Safa. 3. Bir şeyin görülen yanı, yüzü. 4. Bir şeyin dış yüzü, yüzey. 5. Giysi. 6. Vücut, beden: "Gece sıcak olduğu için üzerine yalnız ince bir pike örtü örttük." -R. N. Güntekin. 7. Artan, geriye kalan bölüm: Alışverişin üzeri. 8. Bazı tamlamalarda zaman bildiren bir söz: "Sonra yine böyle durgun, yine sıcak, öğle üzerleri vardır, herkesin uykuya vardığı, araba seslerinin kesildiği, sokakların tenhalaştığı bomboş, çıplak öğle üzerleri." -R. H. Karay.

"boyun" için örnek kullanımlar

Ailesi, evlatları için boyun eğmiş, eğdirilmiş herkes için okuyun.
Her parents succumbed to the sons, eğdirilmiş read for everyone.
Kaynak: haberturk.com
Kendilerini merkezî tektipleştirmeye boyun eğmek zorunda hissetmediler.
They never felt forced to bow to the central tektipleştirmeye.
Kaynak: t24.com.tr
haftasında Bologna'yı konuk etti, rakibine tek golle boyun eğdi..
Bologna hosted during the week, bowed to his opponent only one goal ..
Kaynak: aksam.com.tr
Aziz Yildirim'in tehditlerine boyun egen hakemler,Trabzon'a o kupayi yedirtmez.
Aziz Yildirim threats subservient judges, Trabzon yedirtmez that mug.
Kaynak: fotomac.com.tr
Baş ağrısı, baş ta ağrılı bir durumdur; bâzen de boyun veya sırt ın üst kısmında olan ağrılar, bir baş ağrısı olarak yorumlanabilir.
Kaynak: Baş ağrısı
Horoz, bir kümes hayvanı dır. Tavuğa göre kuyruk ve boyun tüyleri daha uzun ve parlaktır. İbiği büyük ve gösterişlidir. Kendine has,
Kaynak: Horoz
Kravat, bir boyun bağıdır. Kelimenin aslı Fransızca cravate: Hırvatlar anlamında kullanılan croates veya cravates den gelmektedir.
Kaynak: Kravat
Amfora, gövdesinden daha ince olan boyun kısmının altında dibe doğru daralarak sonlanan iki kulplu, antik dönemlere özgü bir çeşit Yunan
Kaynak: Amfora
Sakal, genellikle erkeklerin çene , yanak , boyun ve üst dudak kısımlarında büyüyen kıl lara verilen ad. Erkeklerde ergenlik çağı ndan
Kaynak: Sakal
Baş ve boyun kanseri , üst solunum yolları nda oluşan, dudak ve ağız boşluğu , burun delikleri , sinüs , yutak ve larynx içeren
Kaynak: Gırtlak kanseri
Servikal adenit , boyun daki lenf düğümünün enflamasyonudur. Lenf adeniti , lenf düğümlerindeki bir bakteriyel enfeksiyon sonucu oluşan
Kaynak: Adenit
Köpeklerde Wobbler Sendromu, boyun bölgesindeki omurların kalıtsal olarak hatalı olarak şekillenmesinden kaynaklanan bir sinir sistemi
Kaynak: Wobbler sendromu
Karelya Kıstağı, (Rusça : Карельский перешеек) Rusya Federasyonu 'nun kuzeybatı kesiminde, Finlandiya sınırına kadar uzanan boyun biçimli
Kaynak: Karelya Kıstağı
Frenik sinir bir sinir boyun kaynaklıdır ve ulaşmak için akciğer ve kalp arasında aşağı geçer diyafram. Bu diyafram için motor
Kaynak: Nervus phrenicus
Bugün varlığı sürmeyen pek çok boyun da Vaynah olarak adlandırıldığı sanılır. Vaynah etnografyası, 1600 yıllık bir dönemde iç içe geçmiş
Kaynak: Vaynahlar
Sıklıkla beş yaş altında görülen ateş, döküntü, eksüda tif olmayan konjunktiva l konjesyon, boyun lenf bezlerinde büyüme, ağız içi ve el
Kaynak: Kawasaki hastalığı
Yüz ve boyun bölgelerinde kızarıklık, kol ve bacaklarda şişme, terleme , baş ağrısı, kalpte ritim bozuklukları gibi belirtiler izlenir.
Kaynak: Koprinus sendromu

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.