Rakiplerimizin oldukça gerisinde kalmak kötü bir şey ve sinir
bozucu.
A bad thing to stay far behind our competitors and frustrating.
Kaynak: turkiyef1.comHangi ezber
bozucu sorgucunun, neden böyle sorular sorduğunu bilmiyoruz.
Which memorization frustrating crest, why do not ask such questions.
Kaynak: haberturk.comDiğerleri ise sinir
bozucu olsalar da fazla yıpratıcı değillerdir.
Others are even more frustrating if they are not corrosive.
Kaynak: haberturk.comZira Fransız profesör kolesterol hakkında ezber
bozucu iddialarda bulunuyor.
French professor claims about cholesterol is frustrating because memorization.
Kaynak: dw.deSinyal boğucu (Sinyal karıştırıcı, Sinyal
bozucu, jammer), bir alıcı-vericı sistemde aradaki iletişim ortamını bozmaya yarayan alete denir.
Kaynak: Sinyal boğucuMüfsid sözcüğü lügât te
bozucu veya bozguncu gibi mânâlara gelir. Müfsid kelimesi, İslam fıkıh ında ise başlanmış bir ibâdet i bozarak
Kaynak: Müfsidkimi çevrelerce parti atmosferi ve sözleri nedeniyle olumlu olarak eleştirilirken, kimi çevrelerce de "sinir
bozucu" olarak nitelendirildi.
Kaynak: Tik TokBazı ayarlarla insan sesini
bozucu bir etki bırakmak amacıyla da kullanılabilmektedir. Auto-Tune bir plug-in olarak elde edilebilmektedir
Kaynak: Auto-TuneBüyük bir kısmı tıbbi nedenlerle meydana gelirken kendi ekseni etrafında bir süre dönmek gibi oryantasyonu
bozucu suni nedenlerle de baş
Kaynak: Baş dönmesiYenen yağlar ve yağlı tohumlar,
bozucu prosesleri önleyen veya bunların kontrolünde kullanılabilen aktif bileşenleri içeren sabunlaşma yan
Kaynak: TokolBu antlaşmada Osmanlı İmparatorluğu'nun çökmesinin Avrupa üzerideki denge
bozucu etkisinden endişe eden Büyük Avrupa Güçlerinin etkisiyle
Kaynak: Londra Antlaşması (1840)Rekabet hukukunun amacı mal ve hizmet piyasa larındaki rekabeti engelleyici,
bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve
Kaynak: Rekabet hukukuPius V papalık makamına geçince, Engizisyon mahkeme si tarafından yazıları ahlâk
bozucu sayılarak ölüm e mahkûm edildi ve asıldı.
Kaynak: Niccolò FrancoSavaştan geri dönen askerlerde savaşta karşılaştıkları sinir
bozucu olayların tekrar yaşandığı, olayları uzaktan veya yakından hatırlatan
Kaynak: Posttravmatik stres bozukluğuÇaakmaklar önceleri Ezine ilçesine bağlı iken burada yaşayan bir çakıcı lakablı bi eşkiya(çete) devamlı huzur
bozucu olayla çıkarmaktan
Kaynak: Çakmaklar, AyvacıkDiğer taraftan kuşların midesini
bozucu bir zehir taşıdığından kelebekler bu bitkileri yavrulamak için seçerler zira tırtılların yedikleri
Kaynak: Periploca (bitki)etkisiyle nakil kablo sunun da salınım göstermesine bağlı olarak zemine yaklaşabilir ve bu durum ölçülerde
bozucu etki olarak kendini gösterir.
Kaynak: İndüktif kuplajBu durum optimal kaynak dağılımını
bozucu etki yaratır. 2- Tam rekabet piyasasında uzun dönemde aşırı kar ortadan kalkerken monopolcü aşırı
Kaynak: Doğal monopolŞu farkla ki, Lyotard bu itkilerin özgürce ifadesini daha açık bir biçimde savunup, onların anarşik ve sosyal olarak düzen
bozucu et
Kaynak: Libidinal ekonomiHatta laf anlamazsa tehdit ve hakarete başvurulur Sırtkan, sinir
bozucu bir varlık olarak anlatılır. Etimoloji: (Bed/Bet) kökünden türemiştir
Kaynak: Bediktrafiğini arttırdıklarından), bireysel alıcıya da hitap etmediklerinden, genellikle sinir
bozucu ve zaman kaybettirici bir oyun olarak görülür.
Kaynak: Mektup zinciriAir Force One havadan havaya füzelere karşı Chaff ve Flare fırlatabilir ve radar
bozucu sinyal gönderebilmektedir. Kategori:ABD'de hükümet
Kaynak: Air Force OneVikhr füze kontrol sisteminin sinyal alıcılarının yan yüzlerde olmasından ötürü füze her türlü sinyal
bozucu düzeneğe karşı yüksek
Kaynak: AT-16 Scallion