böcü ne demek?
- 4 sözlük, 9 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
böcü anlamı
is. hlk. 1. Kurt. 2. Böcek. 3. Çocukları korkutmak için söylenen ve hayalet, hortlak vb. hayalî varlık: "Ferace ile böcü gibi çıkacak değilim ya." -H. R. Gürpınar.
is. hlk. 1. Kurt. 2. Böcek. 3. Çocukları korkutmak için söylenen ve hayalet, hortlak vb. hayalî varlık: "Ferace ile böcü gibi çıkacak değilim ya." -H. R. Gürpınar.
Tarama Sözlüğü
böcü anlamı
Umacı, öcü.
Umacı, öcü.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
böcü anlamı
Korkunç böcek, korkunç yaratık
Korkunç böcek, korkunç yaratık
Hırka *Tavas, Kösten -Denizli
-Balıkesir
Nilüfer -Bursa
*İnebolu -Kastamonu
Çavuşköy *Babaeski -Kırklareli
böcü anlamı
Yüksek yerlerde yetişen, karaağaca benzer bir ağaç
Yüksek yerlerde yetişen, karaağaca benzer bir ağaç
-Rize
böcü anlamı
Böcek, akrep, çıyan, örümcek v.s
Böcek, akrep, çıyan, örümcek v.s
-Afyon
*Eşme -Uşak
*Eğridir, Uluğbey, Yassıviran *Senirkent, Sücüllü *Yalvaç -Isparta
-Burdur
Bekilli, *Çal -Denizli
*ödemiş, *Kiraz -İzmir
*Kırkağaç, *Edremit -Balıkesir
*Kurşunlu -Çankırı
*Safranbolu -Zonguldak
Bahçeli *Bor -Niğde
*Ermenek, *Ilgın -Konya
*Mut, *Gülnar, Taşucu, İncekum *Silifke -İçel
Karadere *Gündoğmuş -Antalya
Çavuşköy *Babaeski -Kırklareli
böcü anlamı
1. Böcek.
1. Böcek.
*Manavgat Antalya
böcü anlamı
Domuz
Domuz
Adana, Osmaniye
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
böcü eş anlamlısı
böcek
is. hay. b. 1. Eklem bacaklıların, altı bacaklı, çoğu kanatlı ve vücutları baş, göğüs, karın olarak eklemlerden oluşmuş hayvan sınıfı, haşere. 2. Istakoza benzer, uzunluğu 30-40 cm kadar olan, sarı renkli, kısa kıskaçlı, yenilen bir deniz hayvanı. 3. hlk. Kelebek, kurt ve tırtılın dışında kalan küçük hayvancıklar: "Artık onun yalnızca bir böcek ısırığı olduğunu düşünüyordum." -O. Pamuk.
is. hay. b. 1. Eklem bacaklıların, altı bacaklı, çoğu kanatlı ve vücutları baş, göğüs, karın olarak eklemlerden oluşmuş hayvan sınıfı, haşere. 2. Istakoza benzer, uzunluğu 30-40 cm kadar olan, sarı renkli, kısa kıskaçlı, yenilen bir deniz hayvanı. 3. hlk. Kelebek, kurt ve tırtılın dışında kalan küçük hayvancıklar: "Artık onun yalnızca bir böcek ısırığı olduğunu düşünüyordum." -O. Pamuk.
Kurt
öz. is. (kurdu) gök b. Güney gök küresinde, Akrep ile Boğa arasında bulunan takımyıldız.
öz. is. (kurdu) gök b. Güney gök küresinde, Akrep ile Boğa arasında bulunan takımyıldız.
kurt
(I) is. 1. hay. b. Köpekgillerden, Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika'da yaşayan, postu gri sarı renkli, yırtıcı, etçil memeli hayvan (Canis lupus). 2. mec. Bir yeri, bir şeyi iyi bilen. 3. sf. mec. İşini iyi bilen, aldanmaz, kurnaz: "Deminden beri sus pus olmuş, fırsat bekleyen kurt müşterilerin ilk defa sesi duyuluyor." -H. Taner.
(I) is. 1. hay. b. Köpekgillerden, Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika'da yaşayan, postu gri sarı renkli, yırtıcı, etçil memeli hayvan (Canis lupus). 2. mec. Bir yeri, bir şeyi iyi bilen. 3. sf. mec. İşini iyi bilen, aldanmaz, kurnaz: "Deminden beri sus pus olmuş, fırsat bekleyen kurt müşterilerin ilk defa sesi duyuluyor." -H. Taner.
kurt
(II) is. hay. b. 1. Yumuşak vücutlu, uzun gövdeli, omurgasız, bacaksız, ayaksız veya çok ilkel ayaklı küçük hayvan. 2. Bazı böceklere veya bazı böcek kurtçuklarına verilen ad.
(II) is. hay. b. 1. Yumuşak vücutlu, uzun gövdeli, omurgasız, bacaksız, ayaksız veya çok ilkel ayaklı küçük hayvan. 2. Bazı böceklere veya bazı böcek kurtçuklarına verilen ad.
"böcü" için örnek kullanımlar
Öcü müdür, böcü müdür, bil nedir; iki tane boynuzu var, keçi midir, bil nedir; arkasında hörkücü var, deve midir, bil nedir; kendi yazar
Kaynak: Öcü
Kaynak: Öcü
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
