Ayrılmak mı
bölünmek mi, kavga mı tahakküm mü, dikta mı hayır, ne istiyoruz.
Do you leave the split, Did you have a fight oppression, dictatorship is no, what do we want.
Kaynak: kanalahaber.comAma silahlarla dayatarak bu sorun çözülmez.
Bölünmek sadece emperyalizme hizmet eder.
But this problem could be solved by imposing weapons. Divisions only serves imperialism.
Kaynak: internethaber.comBu stratejilerde devam edersek, bedeli ya
bölünmek olur, ya da bu bölgede tümden yok olmak.
If we continue with this strategy, cost, or is divided, or to disappear altogether in the region.
Kaynak: gazetea24.comHiç kimse ayrılmak,
bölünmek istemiyor.
No one can leave, does not want to split.
Kaynak: aksiyon.com.trİnterfaz, bölünmüş bir hücrenin , yeniden
bölünmek için geçirdiği bir hazırlık evresidir. Ökaryot hücrelerin yaşamının en uzun evresidir.
Kaynak: İnterfazErkeklerle kadınların sinemalara ancak ayrı ayrı gidebildikleri devrede, salonu, kapıdan perdeye kadar tahtaperdeyle
bölünmek suretiyle,
Kaynak: Alemdar SinemasıTecrit olan Barca ve Sicilya'daki ordusu halen elde tutabildikleri birkaç direnek noktasına
bölünmek zorunda kaldılar. Kartaca'nın yeni
Kaynak: Aegates Adaları Deniz MuharebesiBir B hücresi bir antijen i tanıdığında,
bölünmek ya da çoğalmak için uyarılmış olur. Çoğalma sırasında, B hücresi reseptörü lokus u son
Kaynak: Somatik hipermutasyonSol tarafının da dörde bölünmesi gerekeceğinden q da 2'ye
bölünmek zorunda kalır. Hem p hem de q sayıları 2'ye bölünebiliyorsa, aralarında
Kaynak: Reel sayılaro istek için her bir müşterinin ayrı ayrı vermiş oldukları önem düzeyleri toplanıp, toplam müşteri sayısına
bölünmek suretiyle hesaplanır.
Kaynak: Kalite Fonksiyonu YayılımıBulunduğunda temizlenip
bölünmek suretiyle yenilir. Gök göbek mantarı bölündüğünde sarı renktedir. Bu renk hemen değişime uğrayarak açık
Kaynak: Çoğullu, Gerede