Yoksa bilmeden çok mide
bulandırıcı yiyecekler soframıza gelecek.
Or our table in the future without knowing the food is very sickening.
Kaynak: haber7.comBir cesetle yaşamaktan daha korkunç ve mide
bulandırıcı.
More horrible and sickening to live in a body.
Kaynak: gaziantephaberler.comİyi de bu mide
bulandırıcı bir sorun.
But that's a problem with the sickening.
Kaynak: timeturk.comBu gazın kokusu sarımsağa benzer, mide
bulandırıcı bir kokusu vardır. Arsin gazı; deri, akciğer ve burun içi zarından çok böbrek lere
Kaynak: Arsin gazıFilmdeki mide
bulandırıcı katliam sahneleri o denli gerçekçi görünüyordu ki oyunculardan bazılarının kamera karşısında gerçekten
Kaynak: Cannibal Holocaustalkol ve sigara gibi, kirli ve mide
bulandırıcı bir odaya tıkılmaya zorlanmaksızın açık havada tadına bakma özgürlüğümüz; alkolizm ve
Kaynak: Boris Vian