Şu barış ortamında yine durumu elimize, yüzümüze, gözümüze
bulaştırmak üzereyiz.
Current state of peace again in our environment, our faces, our eyes are about to infect.
Kaynak: birgun.netBu enerjiyi size
bulaştırmak ve Genel Başkan'ımızı Başbakan yapmak azim ve kararlılığındayız.
This energy perseverance and determined to make you infect and General Başkan'ımızı Prime Minister.
Kaynak: yerelgundem.comİktidar muhtemelen bu bombalar Suriye'de kullanılacak diye göz yumuyor ama bu patlayıcı malzeme pekala Türkiye'yi savaşa
bulaştırmak için de kulanılabilir.
He tolerates these bombs are likely to be used in Syria's ruling, but to bring him into this explosive material well kulanılabilir Turkey in the war.
Kaynak: gundem.milliyet.com.trCelestin'in planları doğrultusunda, Belldandy'ye virüs
bulaştırmak için ona daha yakın olmak isteyen Morgan, NIT Motosiklet Kulübüne sızar
Kaynak: Morgan le Fay (Ah! Tanrıçam)kimlik avı yöntemleri : Kimlik hırsızlığı amaçlı virus yazıp
bulaştırmak. İnternetde kişisel bilgiler aramak ve toplamak. Kimlik belge ve
Kaynak: Kimlik hırsızlığıBen yine de size
bulaştırmak için, ama mevcut prosedürü saçma ve saçma sonuçlara yol göstermek amacıyla, sen benim hikayemi anlattım.
Kaynak: Ruby Payne-Scottİnfaz Yöntemleri ve İdam Cezası: Kasıtlı olarak bir hastalık
bulaştırmak. Bağırsaklarını çıkarmak Parçalara ayırmak Boğmak Canlı olarak
Kaynak: İşkence