bunalmak anlamı (nsz) 1. Soluk alması güçleşmek: "Hoca bu son sözleri söylerken havasızlıktan bunalıyor gibi başını tavana kaldırıyor." -R. N. Güntekin. 2. mec. Çok sıkılmak, çok tedirgin olmak: "Geçenlerde yeni çıkan uzunca bir şiirini okuyuncaya kadar bunaldım." -N. Cumalı.
Türkçe - İngilizce
bunalmak anlamı fiil 1) swelter 2) suffocate kelime öbeği 1) be snowed under
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
buñalmak anlamı Usanmak, yorulmak, bunalmak, darda kalmak.
Keltegey: Kamanmak ise bunalmak demektir. Moğolca hamah toplanmak demektir ki, şaman ayini çoğu zaman insanların toplanmasını, bir araya Kaynak:Kam (folklor)
Dadduk : Sevimli, tatlı Darlanmak: Sıkılmak, bunalmak Dasdar : Yün kilim Davun : Kötü, andır Demen : Değirmen Demin : Az önce Depebızdık: Kaynak:Töngel, Keşap
Darı: Mısır Darlanmak/daralmak: sıkılmak bunalmak Davun ye: Zıkkım ye, öl anlamlarına gelen bir tür beddua Davun çıkasıca: devası bulunmaz Kaynak:Esenkale, Ünye